Kıtaları Birleştiren Sorumluluk: Afrika'dan Aliağa'ya Uzanan Köprünün Mimarlarıyız
Yelken İnsan Kaynakları olarak, işimizi hiçbir zaman "personel bulmak" ve imzaları atmakla sınırlı görmedik. Bizim için her bir işe alım, farklı kültürlerin, beklentilerin ve hedeflerin bir araya geldiği uzun soluklu bir yolculuğun ilk adımıdır. Bu yolculukta asıl sorumluluğumuzun, imzalar atıldıktan sonra başladığına inanırız.
İşte tam da bu felsefeyle, geçtiğimiz günlerde rotamızı güzel İzmir'in sanayi kalbi Aliağa'ya çevirdik.
Neden Aliağa'daydık?
Bildiğiniz gibi, global iş gücü çözümlerimiz kapsamında, Afrika'nın farklı ülkelerinden gelen yetenekli çalışma arkadaşlarımızı, Aliağa'daki çok değerli iş ortağımız olan fabrikanın kadrosuna dahil etmiştik. Kağıt üzerinde başlayan bu süreç, onlar için yeni bir ülke, yeni bir şehir ve yeni bir iş kültürü anlamına geliyordu.
Bizim içinse, bu yeni düzenin her iki taraf için de sorunsuz ve verimli işlemesini sağlamak birincil görevdi. Bu yüzden, süreci yerinde görmek, ekibimizin nabzını tutmak ve iş ortağımızın geri bildirimlerini birebir almak için fabrikaya ziyaret gerçekleştirdik.
Ziyaretin İlk Durağı: Çalışanlarımız
Ziyaretimizin ilk ve en heyecan verici kısmı, şüphesiz, Afrika'dan gelen ekip arkadaşlarımızla buluşmaktı.
Fabrikanın dinamik ortamında onları çalışırken görmek, enerjilerine şahit olmak bizim için önemliydi. Bir araya geldiğimizde, "İşler nasıl gidiyor?" sorusunun çok ötesine geçtik. Onlarla yeni hayatlarını, adaptasyon süreçlerini, Aliağa'da yaşamı ve Türkiye'deki deneyimlerini konuştuk. Beklentilerinin ne kadar karşılandığını, herhangi bir zorluk yaşayıp yaşamadıklarını ve kendilerini nasıl hissettiklerini ilk ağızdan dinledik. Bu buluşma, sadece bir İK ziyareti değil, aynı zamanda kültürel bir paylaşımdı.
Ziyaretin İkinci Durağı: İş Ortağımız
Elbette, başarının denklemi tek taraflı değildir. Ekibimizle yaptığımız bu samimi görüşmelerin ardından, ziyaretimizin ikinci ve bir o kadar önemli ayağı olan fabrika yönetimi ve İnsan Kaynakları departmanıyla stratejik bir toplantı gerçekleştirdik.
Bu görüşmede;
-
Çalışanlarımızın performansını ve işe uyumunu,
-
Operasyonel verimliliğe olan katkılarını,
-
Ve kültürel entegrasyon sürecinin genel iş akışına etkilerini masaya yatırdık.
İş ortağımızın sürece yönelik geri bildirimlerini almak, gelecekteki operasyonlarımızı daha da iyileştirmek adına bizim için kritik öneme sahipti.
Yelken İK Neden Sadece Bir Aracı Değil, Bir "Köprü"dür?
İşte Yelken İnsan Kaynakları'nın farkı tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Biz, kendimizi global yetenekleri Türkiye'ye getiren bir "aracı" olarak konumlandırmıyoruz.
Biz, çalışan ile işveren arasında yaşayan, nefes alan bir köprüyüz.
Bu köprünün bir ayağında, farklı bir kültürden gelen, yeni bir düzene alışmaya çalışan çalışan var. Onun kendini güvende, değerli ve anlaşılmış hissetmesi için yanındayız.
Diğer ayağında ise, global iş gücünden maksimum verimi almak, farklı kültürleri bir zenginliğe dönüştürmek ve operasyonel hedeflerine ulaşmak isteyen işveren var. Onun da stratejik bir ortağı olarak süreci yönetiyoruz.
Aliağa'dan ayrılırken, yanımızda sadece güzel anılar ve fotoğraflar değil, aynı zamanda bir entegrasyon sürecine yardımcı olmanın verdiği huzur ve iş ortaklığımızı daha da güçlendirmenin mutluluğunu götürdük.
Yelken İnsan Kaynakları ve Danışmanlık olarak, sınırları aşan, kültürleri birleştiren ve insanı odağına alan sürdürülebilir iş modelleri yaratmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, başarı; doğru insanları bir araya getirmek ve onların birlikte büyümelerine olanak tanımaktır.
Tüm ekip arkadaşlarımıza ve bize bu süreçte güvenen değerli iş ortağımıza teşekkür ederiz.